Cumhuriyet gazetesinin 27 Eylül 2021 tarihli nüshasının 1. sayfasında “74 GÜNLÜK AĞIR CEZA” ve devamı 2. sayfasında “Basın tarihine kara leke: Cumhuriyet’e 74 günlük resmi ilan cezası!..” başlıklı Aykut KÜÇÜKKAYA’ya ait gerçeğe aykırı bilgiler içeren bir köşe yazısının yayınlandığı görülmüştür.
Söz konusu yazı içeriğinde Kurumumuzdan Gazeteye birbiri ardına yazılar gönderildiği belirtilerek “Cumhuriyet Gazetesi’ne 74 günlük resmi ilan kesme cezasının uygulanmasına…” ifadesine yer verilmişse de, Kurumumuz Genel Müdürlüğünce Cumhuriyet gazetesine 74 günlük bir müeyyide kararı alındığına veya böyle bir kararın uygulanacağına dair herhangi bir yazı gönderilmemiştir.
195 sayılı Kanun’un 49 uncu maddesi uyarınca, Kurumumuz Yönetim Kurulunca alınan tüm müeyyide kararlarına karşı yargı yolu açık olup gazetelerin itirazları neticesinde mahkemeye intikal eden dosyalar mahkemenin kesin kararına müteakip uygulanmaktadır.
Yönetim Kurulumuz 13 Mayıs 2020 tarihli toplantısında, şikayet üzerine yapılan inceleme sonucunda, Cumhuriyet gazetesinin resmi ilan ve reklamlarının 35 gün süreyle kesilmesine karar vermiştir. Söz konusu karar Cumhuriyet gazetesi tarafından mahkemeye taşınmış, İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi de 18 Haziran 2020 tarihli kararıyla gazetenin itirazını kesin olarak reddetmiştir.
Mahkeme kararıyla kesinleşen 35 günlük müeyyidenin 23 günlük kısmının Eylül/2021 ayında 12 günlük kısmının ise Ekim/2021 ayında uygulanacağı gazeteye bildirilmiştir.
Genel Müdürlüğümüzce Cumhuriyet gazetesine gönderilen uygulama yazısı 35 günlük müeyyideye ilişkindir. Gazeteye 74 günlük müeyyideye dair herhangi bir yazı gönderilmemiş olup köşe yazısında geçen bu iddia gerçeği yansıtmamaktadır.
Başta ifade hürriyeti olmak üzere basının haber verme, aydınlatma, gerektiğinde değerlendirme yapma, eleştirme hak ve yetkisi bulunmakta olup Anayasamızın 26, 28, 29, 30, 31 ve 32 nci maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10 uncu maddesi çerçevesinde güvence altına alınmıştır. Bütün bu düzenlemeler dikkatlice incelendiğinde sadece ifade ve basın hürriyeti değil, aynı zamanda bu hürriyetin sınırları da gösterilmiştir. Bu itibarla haber ve yazı içeriğinde hakaret, sövme, iftira veya haksız isnatta bulunulmaması gerekir. Hukuk sistemimizde basın ve yayın araçlarıyla hakaret, sövme, iftira veya haksız isnatta bulunulması halinde gerek cezai gerekse de tazminat sorumluluğu doğabilmekte, cevap ve düzeltme hakkı prosedürü işletilebilmekte ve ayrıca Basın Ahlak Esaslarına aykırılıktan ilgili gazeteye resmi ilan kesme müeyyidesi uygulanabilmektedir. Anayasa Mahkemesinin kararlarında belirtildiği üzere 195 sayılı Kanun ile Basın Ahlak Esaslarına riayet hususunda Kurumumuza verilen yetki basının etik yönden niteliklerini artırma ve standartlarını yükseltmeye matuftur. Basının haber verme hakkı ile kişilik hakları arasında makul bir dengenin kurulması temel bir hukuki ilkedir.
Şüphesiz bu ilkeyi gözetmeyen gazeteler hakkında insan haklarına saygılı demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin ilgili organ, kurum ve kuruluşları Anayasa, kanun ve ikincil mevzuattan kaynaklanan görevlerini yerine getirerek bireyin onuru ve saygınlığı ile kişilik haklarını muhafaza etmek üzere gerekli iş ve işlemleri yerine getirmek durumundadır. 195 sayılı Kanun gazetelerin Basın Ahlak Esaslarına riayet edip etmedikleri hususundaki inceleme yapma görevini Kurumumuza vermiştir. Örneğin Cumhuriyet gazetesinin yaptığı bir haberin içeriğinin gerçeklere uymadığı ve yalan olduğu İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturmada ortaya konulmuş olmasına rağmen söz konusu gazetenin aynı yalan haberini defalarca yayınlaması hukuka aykırı olup birçok mahkeme kararı ile bu konuya dair tesis edilen resmi ilan kesme müeyyidesi hukuka uygun bulunmuştur.
Bu köşe yazısıyla ilgili Kurumumuz her türlü hukuki yola başvuracaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.