Basın İlan Kurumu (BİK) ile Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesinin birlikte organize ettiği, Basın Dünyasından Yüzler ve Sesler programı kapsamında gerçekleştirilen “Yaşayan Basın” etkinliğimize bu ay, Takvim Gazetesi köşe yazarı ve Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş konuk oldu. Katılımın oldukça yoğun olduğu söyleşi, Genel Müdür Yardımcımız Mustafa Canbey’in takdim sözleriyle başladı.
‘Medya, demokraside 4.kuvvet olarak görülür. Kontrol görevi de yapar. Yarı kurumsal kabul edilen bir sektördür.’ diyerek sözlerine başlayan Kızıltaş’ın öne çıkan diğer değerlendirmeleri şöyle;
‘Medya eskiden matbuattı. Yazıydı. Artık sosyal medya internet vs.derken oldukça genişledi. Günümüzde medya artık pahalı bir sektördür. Giderlerini gelirlerinden karşılayan bir sektör. Türkiye bu konuda bariz örnektir. Türkiye’de yıllık reklam bütçesi iki üç sene 6 milyardır. Televizyonların büyük bir bölümü ve diğer medya organları bazı dönemlerde büyük zarar ederler. ‘ diyen Kızıltaş, sözlerinin devamında basın tarihinin başlangıcından yakın zamanı kapsayan süreci de dile getirdi. Osmanlı dönemi gazetelerinden Cumhuriyet dönemi basınına kadar somut örnekler sunan Kızıltaş, günümüz basınıyla Avrupa basını arasındaki ilişkilere de değindi. Kızıltaş, konuşmasında Türkiye ve dünyada basının tarihi gelişimini anlattı. Sultan Abdülhamit’in devlet politikası gereği bir dönem bazı batılı gazetecileri maaşa bağladığını anlatan Kızıltaş, ‘Sultan Abdülhamit Han, Avrupa medyasının neler yapabileceğini bildiği için onları satın alma yolunu seçmişti. Onların Osmanlı lehine yayın yapmasını sağlıyordu. Bugün durumun tam tersine döndüğünü söyleyebiliriz. Avrupa’nın içimizden insan satın aldığını, onlara ödediği bedellerle Türkiye aleyhine yayın yaptıklarını söyleyebiliriz.’ diye konuştu.
‘Avrupa içimizdeki insanları satın alıyor’
‘Avrupa’da karşı karşıya kaldığımız durum, hemen hemen bütün ülkelerde belli başlı medya kuruluşlarının tamamının Türkiye’yi hedef alan ve özellikle de Türkiye’deki yönetimi; cumhurbaşkanını, başbakanını hedef alan yayın politikası güttüklerini görüyoruz. Tuhaf olan şu, gazetecilik objektif bir şekilde olayları aktarmaktır. Tarafsız bir şekilde iletme işidir. İşin teorisi böyledir. İşin pratiğine baktığımızda Avrupa’da bu objektiflik yok. Çünkü oradaki medya devleri ve büyük holdinglerin medyadan beklentileri menfaatine göre yayın yapmaları. Oyun kurucular, medya sahipleri Türkiye’yi hizaya getirmek için objektiflikten, gerçeklerden, doğrulardan uzak haberlerle Türkiye ile savaş ediyorlar. Çünkü 16 Nisan’da oylayacağımız Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye’nin kendi ayakları üzerinde durma kararlılığını geliştirecek ve Türkiye’nin yürüyüşüne müdahaleleri yok edecek bir formül.’ diyen Kızıltaş, sözlerinin devamında şunları dile getirdi.
‘Avrupa kendi içinde yaşadığı ciddi bir krizle karşı karşıya’
‘1939 öncesi, Avrupa’nın sürekli olarak birbirini boğazladığı tarihtir. 1.ve2.Dünya Savaşı’nda 60 milyon insanın can verdiği, ülkelerin rekabet konusunda zirveye çıktığı yıllardır. Avusturalya, Fransa, Hollanda faşist ırkçılığın giderek Avrupa Birliği’nin dağılması, çatışma ortamlarının doğması demektir.’ Diyen Kızıltaş, Avrupa medyası ve Türkiye medyası hakkındaki analizlerini de aktardı.
Panel, Program, soru-cevap bölümü ile sona erdi.
Ekrem Kızıltaş kimdir?
Milli Gazete’de uzun yıllar görev almış gazeteci ve yazar Ekrem Kızıltaş, 20 Eylül 1958 tarihinde Ordu’da doğmuş, çocukluk yıllarını yine Ordu’da geçirmiştir. İlkokul eğitimini de burada alan Kızıltaş, Ordu Lisesi’nden mezun olmuştur. Ardından Marmara Üniversitesi’ni kazanmış ve İletişim Fakültesi’nden mezun olmuştur.
Gazetecilik kariyerine, henüz üniversitede öğrenciyken 1976 yılında Milli Türk Talebe birliği bünyesinde yayınlanan Çatı isimli dergide yayın yönetmenliği yaparak başlamıştır. Ardından 1979 yılında Tebliğ adlı dergide görev almıştır. 1980 yılında Kadir Mısırlıoğlu tarafından kurulan Sebil Dergisi’nde yazı işleri müdürü olarak görev almıştır. 1980 ve 1981 yılları arasında da Yeni Devir Gazetesi’nde sekreterlik yapmıştır.
1981 ve 1982 yıllarında Hikmet Yayınları’nda yayın müdürü olarak görev alan Kızıltaş, bir sonraki yıl yedek subay olarak Erzurum’da askerliğini yapmıştır. Askerliğinin ardından bir süre Ensar Yayınları’nda yayın sorumlusu görev almış, daha sonrasında ise uzun yıllar görev yapacağı Milli Gazete’ye geçmiştir. Milli Gazete’de istihbarat şefliği, yayın danışmanlığı, yazı işleri müdürlüğü gibi görevler almış ve uzun bir süre köşe yazıları yazmıştır. 2011 yılında ise Milli Gazete’deki görevinden ayrıldığını belirtmiştir.
Milli Gazete’deki görevine devam ederken 2004 ve 2007 yılları arasında TV5’te Gündönümü ve Ortak Zemin adlı programları hazırlamış ve sunmuştur. Ayrıca 2008 yılına kadar da yine aynı kanalda ana haberleri sunmuştur. 2012 yılında, aralarında Ali Bulaç ve Cevat Özkaya’nın da bulunduğu Tvnet kanalında ‘Konuşmak Lazım adlı’ programda da yer almıştır. Halen, Takvim Gazetesinde köşe yazarı ve Medya Derneği Başkanıdır.
Ekrem Kızıltaş’ın 2011 yılında kaleme aldığı Necmettin Erbakan’ın hayatını anlattığı “Herkesin Hocası Erbakan” isimli bir de kitabı bulunmaktadır.