Basın İlan Kurumu’nun (BİK) Kocaeli’nin Darıca İlçesi’ndeki Sosyal Tesisleri’nde bugün başlayan forumun birinci oturumuna, TRT İstanbul Bölge Müdürü Abdülhamit Avşar, Anadolu Ajansı (AA) İstanbul Haberleri Editörü Hüseyin Altınalan, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkan Yardımcısı Murat Ellialtı, Basın Yayın ve Enformasyon (BYEGM) Bursa İl Müdürü Ali Fuat Gölbaşı konuşmacı olarak katıldı.
“Kamu Gözüyle Medyanın Önemi ve Dijitale Dönüşümü” başlıklı oturumda TRT İstanbul Bölge Müdürü Abdulhamit Avşar, TRT’nin kamusal yayın yaptığını belirterek, dünyanın önde gelen medya kuruluşlarının kamu kuruluşları olduğunu, söyledi.
TRT olarak dijital yayıncılıkla ilgili gidişatı takip ettiklerini ifade eden Avşar, bununla ilgili Yeni Medya Kanal Koordinatörlüğü birimini oluşturduklarını söyledi.
“TRT izleyiciyi müşteri olarak görmez”
Birimin faaliyetlerini aktaran Avşar, “Bu birimimiz sosyal medya ve dijital medya alanında birçok çalışma yürütüp diğer birimleri koordine ediyor. TRT arşivlerini dijitale aktardık. Bununla ilgili bir web sitesi de oluşturduk ve izleyicinin imkanına sunduk. TRT bir kamu yayın kurumu ve hedef kitlesi yurttaşlardır. İzleyiciyi müşteri olarak görmez ama ne yaparsam yapayım bunu alırlar gibi bir anlayışa da sahip değildir” dedi.
Sayısal yayıncılığın dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önemli derecede sayısal yayıncılığa kayışın söz konusu olduğunu belirten Avşar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sayısal yayıncılık klasik yayıncılık gibi değil, istediğimiz habere, zamandan ve mekandan bağımsız olarak ulaşabiliyorsunuz. TRT bünyesinde yeni medya kanal koordinatörlüğü kuruldu. Bu birimin görevi sosyal medya ve web sitelerinin yönetilmesi mobil ve smart uygulamaların değiştirilerek hayata geçirilmesidir. Ayrıca, TRT adına reklam sağlayıcılığı yapmaktadır.”
Dijital dönüşüm kapsamında TRT bünyesinde “TRT ARŞİV” sitesinin faaliyete geçirildiğini kaydeden Avşar, TRT’nin bugüne kadar yapmış olduğu bütün yayınlara isteyen herkesin ulaşabildiğini sözlerine ekledi.
“Gazeteciler haber yaparsa medya güçlü olur”
AA İstanbul Haberleri Editörü Hüseyin Altınalan ise, AA’nın Türkiye’de medyaya içerik sağlayan en önemli kurum olduğunu ifade ederek, “Medya varsa Anadolu Ajansının bir önemi vardır. Bizim halkın bilgiyi ve haberi en doğru şekilde alabilmesi için ortaya koyduğumuz çabanın paydaşı medyadır” dedi.
Medyanın olumlu ya da olumsuz biçimde toplumları yönlendirme konusunda son derece etkili bir araç olduğunu dile getiren Altınalan, “Medyanın bu denli etkili olmasında en önemli faktör de gazetecilerin oynadığı roldür. Bir yerde gazeteciler haber yaparsa medya güçlü olur. Yaptığımız öyle haberler vardır ki toplumu etkilemenin yanı sıra devletlerin iç ve dış politikasının belirlenmesinde önemli rol oynar” diye konuştu.
Medyanın öteden beri en önemli psikolojik savaş enstrümanlarından biri olduğunu vurgulayan Altınalan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gezi olayları sürecinde, Batı’nın anlı şanlı ajansları Taksim’e adeta kamp kurmuş, buradan durmadan canlı yayınlar yapmaktaydı. Acaba hedefleri orada dillendirilen türden çevre konusunda oluşturulan duyarlılığa mütevazı bir katkı mıydı, yoksa bu bahane edilerek, Türkiye’ye yönelik operasyonda işin medya ayağı mı icra ediliyordu? Aynı medya organları Rabia katliamında nasıl yayın politikası izlemişti?
Hamburg olayları, Türkiye’de Gezi Parkı’ndaki olaylara benzer biçimde, 2014’te Almanya’nın Hamburg kentinde bazı gruplar tarafından şehirde alternatif bir kültür merkezi olarak kullanılan Rote Plaza’nın tahliye edilmesi isteminin sonucunda şehirde büyük gösteriler meydana gelmiştir. Bu gösteride yaklaşık 8 bin solcu polisle çatıştı ve toplam 170 polis ve 20’si ağır 500 gösterici yaralandı. Alman medyası göstericileri anarşist olarak nitelemiş, protestocuları sürekli suçlamış, şiddeti sansürlemiş ancak AA bu olayı dünyaya duyurmuştur. Berşeva’da Osmanlı Camisi’nde 7 yıldan bu yana İsrail’in yaptığı Şarap Festivali… AA’nın Arapça yayın yapması, muhabir ağını genişletmesi ve ısrarlı haberleri sonucu İsrail bundan vazgeçmiştir. Yine AA Myanmar cuntasının 50 yıldan uzun süreden bu yana Arakan Müslümanlarına zulmünü gündeme taşıdı. Böylece başta Türkiye olmak üzere bazı Batılı devletler harekete geçti.”
“Geleceğin yeni medyası dijital medyadır”
Yeni dünyada klasik medya araçlarının da dönüştüğünü belirten Altınalan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Klasik medya araçlarına dijital dediğimiz yeni bir mecra eklendi. Artık herkes gazeteci ve internette hesabı olan herkes haber yayınlama platformuna sahip. O nedenle bu yeni medya düzenine ve dijital dünyaya yatırım yapmayan ve bu yeni medya anlayışına adapte olmayanlar sınıfta kalacaklardır. Klasik medya belki hiç bitmeyecektir. Ama geleceğin yeni medyası dijital medyadır. Dijitalleşme, üretim maliyetlerini çokça düşürdüğü için inanılmaz bir avantaj sağlasa da, burada hızlı olmak ama aynı zamanda güvenilirliği korumak rekabette, en belirleyici göstergelerden biri olacaktır.”
“Dünyayı izleyen, Türkiye’yi anlatan kurumuz”
BYEGM Bursa İl Müdürü Ali Fuat Gölbaşı da kurumun tarihçesi ve görevleri hakkında bilgiler aktardı.
Gölbaşı, haber üreten bir kurum olmamalarına rağmen Facebook’ta takipçi sayılarının 660 bin, Twitter takipçi sayılarının ise 440 bin civarında olduğunu ifade ederek, 35’i yaygın 750 gazeteyi takip edip dijital ve mobil ortama aktararak e-gazeteye dönüştürdüklerini kaydetti.
Gölbaşı, “BYEGM, basın tarihinin en önemli tanıklarından biridir. Haber üretmez, Türkiye’de yaşanan gelişmelerin dünya basınındaki yansımalarını takip edip, Türkiye’nin tanıtımı için çalışır. Dünyayı izleyen, Türkiye’yi anlatan bir kurumdur. Güçlü bir yerel medya, güçlü bir demokrasinin anahtarıdır. Bu vizyondan hareketle, eğitim seminerleri, bilgilendirme toplantıları, gazeteci değişim programları, basın özendirme yarışları düzenlemektedir. Basının gelişimine yönelik ülkemizin tanıtımına yönelik faaliyetlerde bulunan diğer kurumlarla da koordineli çalışarak iletişim stratejilerini oluşturur” diye konuştu.
“Akıllı işaretler internet yayınlarında da zorunlu olsun”
Gölbaşı, internet medyasının Basın Kanunu’na dahil edilmesine konusunda BYEGM’nin sekretarya görevi üstlendiğini de sözlerine ekledi.
RTÜK İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkan Yardımcısı Murat Ellialtı ise, internetin günümüzde hayıtın her alanına girdiğini belirterek, gazeteler başta olmak üzere radyo ve televizyon kuruluşlarının hızlı bir şekilde internet üzerinden yayın yapmalarının kaçınılmaz hale geldiğini söyledi.
Ellialtı, “İnternet yayıncılığında sektörün her geçen büyüyor olması ve bazı yayın içeriklerinde çok sakıncalı hususların bulunması nedeniyle yayınların içerik denetimlerinin nasıl yapılması gerektiğine dair kapsamlı bir yasal çalışmanın yapılması kaçınılmaz hale gelmiştir. Ancak yapılacak yasal düzenlemelerin yasaklayıcı olmaktan çok düzenleyici ve yönlendirici olması gerekir. 2006 yılında geçilen akıllı işaretler sisteminin, internet sitelerindeki yayınlar için de zorunlu olması gerekmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
İnternet üzerinden yapılan reklamlarda etik sorunlarının görülebildiğine işaret eden Ellialtı, “Reklamların bazıları izleyiciye olumlu katkılar sağlayabildiği gibi, bazıları da kullanıcıyı olumsuz şekilde yönlendirmekte, gerekli olmayan ve insan sağlığına çok ciddi oranlarda zarar verecek ürünlerin alınmasını teşvik etmektedir. İnternet üzerinden yapılan reklamların da denetlenmesi amacıyla yasal bir düzenlemenin yapılması zorunluluk haline gelmiştir” diye konuştu.
Birinci oturum gençlerden gelen soruların cevaplandırılmasıyla sona erdi.