Dezenformasyon, manipülasyon ve algı operasyonlarına karşı hakikat mücadelesi veriliyor

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın kuruluşunun 6. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen “İletişim Başkanlığı’nın Altıncı Yılında Türkiye İletişim Modeli Sempozyumu” Ankara’da gerçekleştirildi.

Açılış konuşmalarını İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun ile Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı ve Maltepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sayın Edibe Sözen’in yaptığı sempozyumun “Yöneticilerin Gözünden Türkiye İletişim Modeli” başlıklı oturumuna katılan Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Cavit Erkılınç, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın 6. kuruluş yıldönümünü kutlayarak, İletişim Başkanlığı’nın, Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği ve işaret buyurduğu “Güçlü Türkiye” hedefleri doğrultusunda, Prof. Dr. Fahrettin Altun’un ortaya koyduğu çağdaş perspektif ve vizyoner yönetim anlayışıyla önemli işlere imza attığını söyledi.

Türkiye’ye yönelik dezenformasyon, manipülasyon ve algı operasyonlarına karşı hakikat mücadelesi verildiğini belirten Erkılınç, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve yöneticilerinin, sık sık saldırılara maruz kalmasının sebebinin Türkiye’de yürütülmek istenen beşinci kol faaliyetlerini önleyen çalışmaları olduğunu ifade etti.

Erkılınç, “Pandemi, deprem, sel, maden kazaları, orman yangınları gibi kriz dönemlerinde, terörist İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırımda, Azerbaycan’ın haklı Karabağ mücadelesinde, Rusya-Ukrayna savaşında, Suriye ve Irak’ın kuzeyi ile Libya ve Akdeniz’de cereyan eden olaylarda sergilenen doğru, hızlı, şeffaf ve başarılı iletişim faaliyetleri, ülkemizle birlikte dost ülkelerin de imajının korunmasında çok büyük bir rol oynamıştır. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi ve Türkiye Marka Ofisi’nin yürüttüğü faaliyetler, bölgesinde güçlenen Türkiye’nin aynı zamanda kendi özünü yansıtan iletişim modelinin inşasına kıymetli katkılar sunmuştur” şeklinde konuştu.

Genel Müdür Erkılınç, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının hemen başında birilerinin yerine milletinin sesi olmayı ziyadesiyle başaran; asırları aşan devlet geleneği ve devlet aklı ile stratejik iletişimi bir kapta mayalayan İletişim Başkanlığı’nın çok daha güzel işlere imza atacağına yürekten inandığını belirtti.

“Türkiye İletişim Modeline katkı sunan çalışmalar yürütmeye gayret ediyoruz”

Basın İlan Kurumu’nun dünyada benzeri bulunmayan bir yöntemle kamuya ait resmi ilan ve reklamları, fikir ve içtihat farkı gözetmeksizin objektif ölçütlerle gazete, internet haber sitesi, dergi gibi süreli yayınlarda yayımlatmak suretiyle sektörü sübvanse ettiğini kaydeden Erkılınç, Türkiye İletişim Modeline uygun, bir bütünün parçalarını tamamlayan, ilişkili tüm kurumlarla diyalog ve koordine içerisinde; yapıcı, destekleyici ve katkı sunan çalışmalar yürütmeye gayret gösterdiklerini söyledi.

Olağanüstü durumlarda süreli yayınları ve çalışanlarını koruyan, hak kaybını önleyen mücbir sebebe dayalı kararları hiç beklemeksizin hayata geçirdiklerini aktaran Erkılınç, “Geçtiğimiz yıl 6 Şubat’ta yaşanan depremlerin ardından 10 ilimizdeki 130 yayın ile yaklaşık 700 basın mensubunun haklarını korumaya yönelik aldığımız tedbirler, bölgedeki yayınlarımızın hayatta kalmalarını sağlarken bu konudaki koruyucu tedbirlerimizi sürdürüyoruz. Önceki gün Yönetim Kurulumuzda, Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’daki yayınlarımıza yönelik tedbirlerin süresini yıl sonuna kadar uzattık” bilgisini paylaştı.

“Basın Ahlak Esaslarına ilişkin kanun maddesinin yeniden düzenlemesini bekliyoruz”

“Özellikle yerel basında dezenformasyonun önlenmesi noktasında ciddi bir özveri gösteriyorsunuz. Türkiye İletişim Modelinde yerel basının yeri nedir” şeklindeki soruya Genel Müdür Erkılınç, “Kurum mevzuatımız yerel basına yayın çevresiyle ilgili haberler yapma zorunluluğu getirmektedir. Yerel basın, hem ülke geneline ve dünyaya yansıyan haberlerin asıl kaynağı hem de haberin içeriğini oluşturan kaynağa en yakın konumda. Yerel basın, yayın yeri itibarıyla ve taşıdığı mesleki hassasiyetler yönüyle dezenformasyona daha az rastladığımız mecralar olarak öne çıkıyor. Basın Ahlak Esasları, mevzuatımızdaki dezenformasyonla mücadelede en güçlü argüman. Lakin Anayasa Mahkemesi’nin 2022 yılında aldığı karar ile TBMM’den ilgili kanun maddesinin yeniden düzenlenmesini istemesi üzerine şu an için bu alanda bir karar vermiyoruz. İnşallah Meclisimiz ilgili düzenlemeyi gerçekleştirirse dezenformasyon, yalan haber, kişilik haklarına saldırı gibi olumsuzluklarla daha etkili mücadele edeceğimize inanıyorum. Diğer taraftan eğitim faaliyetleri ile basında çalışanların her yönüyle mesleki tecrübelerinin artırılmasına ve doğru habercilik yapılmasına katkı sunmaya gayret gösteriyoruz” cevabını verdi.

Erkılınç, yerel basında niteliğin artırılmasının ve ekonomik zorlukların ancak güç birliği yapılarak aşılabileceğini sözlerine ekledi.