Canbey: Anadolu basını için Basın İlan Kurumu can suyu

Basın İlan Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mustafa Canbey, kurumun medyada ilanların adil şekilde dağıtmak, reklam ve ilan problemini çözmek ve medyayı desteklemek gibi görevleri olduğunu anlattı.

‘Basın İlan Kurumu, Anadolu basınına can suyu işlevi görüyor’

618 gazeteye ilan verdiklerini ve bu gazetelerin ulusal gazeteler dışında büyük çoğunluğunun ilanlarla hayatta kaldığını dile getiren Canbey, “Eğer Basın İlan Kurumu olmazsa, yerel gazetelerin büyük çoğunluğu ekonomik sıkıntılar yaşar. O yüzden önemli bir işlevi Basın İlan Kurumu yerine getiriyor. Anadolu’nun dört bir tarafında yerel gazeteler çıkıyor. Bu gazetelerin yaşaması çok önemli. Can suyu anlamında Basın İlan Kurumu, ilan ve reklamlarla bunları desteklemiş ve yaşatmış oluyor.” diye konuştu.

Siyasetin de diplomasinin de kamu diplomasinin de en önemli ayağının medya olduğununu ifade eden Canbey, devletin de bunun farkında olduğunu, bu sürecin stratejik akılla yönetilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

“AA’nın misyonu değişmedi”

AA Haber Akademisi Koordinatörü Ümit Sönmez ise AA’nın Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu’da yaşanan olayların tarafsız ve doğru bir şekilde dünyaya duyrulması amacıyla kurulduğunu ve bu misyonunun halen değişmediğini belirterek, yakında İspanyolca ve Endonezce dillerinde de yayına başlanacağını söyledi.

TÜGVA İstanbul Eğitim Koordinatörü Mahmut Emin Sandalcıoğlu da Diplomasi Akademisi çalışmalarını lise ve ortaokul düzeyine de indirmeyi hedeflediklerini kaydetti.

AA İnsan Kaynakları Uzmanı Halil Kılıç, gençlere öz geçmiş hazırlama teknikleri konusunda bilgi verirken, AA Haber Akademisi Koordinatör Yardımcısı Cihangir İşbilir de diplomasi akademilerine yaklaşık 3 bin gencin katıldığını ve birinci kademede en başarılı 55 öğrencinin seçildiğini belirtti.

AA Haber Akademisi ev sahipliğindeki derse, farklı illerdeki akademilerden 55 öğrenci katıldı.

Anadolu Ajansı İstanbul Haberleri Editörü Hüseyin Altınalan, “Medya, 15 Temmuz gecesi halkımızı organize ederek ‘Darbeye karşı durabilirsiniz, darbecileri durdurabilirsiniz’ diye mesaj verdi. Böylece medya halkı teşvik ederek darbenin önlenmesinde önemli rol oynadı.” dedi.

 

Anadolu Ajansı İstanbul Haberleri Editörü Altınalan da burada yaptığı konuşmada, gazeteciliğin bir meslek değil, yaşam biçimi olduğunu anlattı.

AA’nın tarihi, misyonu ve İstanbul Haberleri Editörlüğünde haberin üretim süreci hakkında bilgi veren Altınalan, medyanın öneminin ve gücünün 15 Temmuz darbe girişiminde daha iyi anlaşıldığını ifade etti.

15 Temmuz gecesi medyanın önemli bir rol üstlendiğinin altını çizen Altınalan, şöyle konuştu:

“Hepimizin bildiği gibi medya, o gece hain darbecilerin hedefinde yer aldı. Çünkü medya, 15 Temmuz gecesi halkımızı organize ederek ‘Darbeye karşı durabilirsiniz, darbecileri durdurabilirsiniz’ diye mesaj verdi. Böylece medya halkı teşvik ederek darbenin önlenmesinde önemli rol oynadı. Peki Mısır’da darbe niye başarılı oldu? Mursi’nin medya gücüne sahip olamaması bunda çok önemli bir faktördü. Darbeyi durduramadılar çünkü, hem ulusal medya hem uluslararası medya Mursi’yi adeta şeytanlaştırdı.”

Hüseyin Altınalan, Mısır’da darbe öncesinde bazı yalan haberler üretildiğini anımsatarak, aynı durumun Türkiye’de 28 Şubat, e-muhtıra ve 15 Temmuz öncesinde de görüldüğünü aktardı.

“Gazetecilik, tarihin akışına not düşmektir”

Gazeteciliğin, “tarihin akışına not düşmek” anlamına geldiğini belirten Altınalan, batan botta hayatını kaybeden Aylan bebeğin fotoğrafının, dünyanın sığınmacılar meselesine yaklaşımını değiştirmesi örneğini verdi.

Altınalan, “Aylan bebek hadisesine kadar Avrupa’da, ‘Şu kadar sığınmacı mı alalım, doktor mu olsun, yabancı dil bilen mi olsun, mühendis mi olsun?’ diye tartışmalar yaşanıyordu. DHA muhabiri arkadaşımız orada bulunmasaydı, bu haber olmayacaktı. Bu haberden sonra Avrupa’nın sığınmacı meselesine ne kadar duyarsız olduğu ortaya çıktı. Bu görüntülerden sonra Batı harekete geçmek zorunda kaldı ve bazı adımlar atıldı.” diye konuştu.

AA’nın son 5 yılda ciddi bir atağa geçtiğini ve 11 dilde yayın yapmaya başladığını ifade eden Hüseyin Altınalan, kurumun sadece Türkiye’nin değil dünyanın pek çok yerindeki mazlum insanların da sesini duyurduğuna dikkati çekti.

Altınalan, “Anadolu Ajansı olmasaydı, Rabia katliamı bilinmezdi. Myanmar’daki katliam 50 yıldır yapılıyor ama o katliamın dünyaya duyurulmasında AA’nın çok büyük bir rolü olmuştur.” dedi.