Haber Merkezi (bik.gov.tr)- Basın İlan Kurumu (BİK) ile Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER)’in ortaklaşa düzenlediği “Matbuat Dünyasından Sanatkâr Çehreler” isimli programda, 16 Aralık 2016’da Çemberlitaş Basın Müzesi’nde gerçekleştirilen etkinlik kapsamında, öğretmenlik ve milletvekilliği yapmış olan, Cumhuriyet döneminin en etkin gazetecilerinden Falih Rıfkı Atay yâd edildi.
Programın moderatörlüğünü Nermin Taylan gerçekleştirirken, konuşmacı olarak Yrd.Doç.Dr.Ramazan Topdemir ve Araştırma Görevlisi Filiz Ferhatoğlu yer aldı.
Panelist Nermin Taylan, takdim konuşmasının ardından mikrofonu ilk konuşmacı olan Filiz Ferhatoğlu’na teslim etti.
Ferhatoğlu, geçtiğimiz günlerde yaşanan Beşiktaş patlamasında şehit düşenlere rahmet diledikten sonra sözlerine Falih Rıfkı Atay’ın çocukluğu, eğitim ve fikir hayatından bahsettikten sonra sözlerine şu şekilde devam etti, “ Falih Rıfkı Sıbyan Mektebinde Kuran-ı Kerim, Tefsir gibi dersler almanın yanı sıra Coğrafya, Hüsn-ü Hat, Fransızca gibi eğitimler de almıştır. Bunlar arasında en çok tarih dersi ilgisini çekmiştir. Atay, Türk-Japon medenileşmesi üzerinde de durmuştur. 1905 yılında Rüştiye’yi bitirmiştir. Sultan Sarayı’nda idadi olarak başlamıştır. Okuduğu eserler arasında Tevfik Fikret, Abdülhak Hamit vs.vardır. Ayrıca Zemzeme ve Demdeme de okumuştur. ‘Mai ve Siyah’ ve ‘Aşkı Memnu’ eserlerinden de etkilenmiştir. Küçük mecmualar ve nesirler de kaleme almıştır. Servet-i Fünun dergisinin gençlere ait sayfasında şiirler de yayımlamıştır.” diyen Ferhatoğlu konuşmasının devamında şunları dile getirdi,
“1918 yılı, Atay’ın Akşam Gazetesi’ni çıkarmaya başladığı yıldır”
Atay’ın Divan Edebiyatına yakın bir üslup tercih ettiğini dile getiren Ferhatoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü, “1918 yılı Atay’ın Akşam Gazetesi’ni çıkarmaya başladığı tarih olması sebebiyle önemli bir yıldır. Orhon Seyfi Orhon ile edebi eserler üzerine analizlerde bulunmuştur. Atay’ın ilk ürünleri de yazı değil şiirdir. Yeni ile eski çatışmasını yaşamıştır. 2.Meşrutiyet’in ilanını büyük bir sevinç ve coşku ile karşılamıştır. Namık Kemal bu dönemdeki en etkin isimdir.” diyen Ferhatoğlu, konuşmasının devamında şunları dile getirdi, “Atay, Türkçülük Batıcılık akımlarının etkisi altında kalsa da özünde Osmanlıcıdır. Ayrıca Edebiyat-ı Cedide akımlarının önde gelen isimlerinden de etkilenmiştir. Tecelli Dergisinde şiirleri de yayımlanmıştır.” Diyen Ferhatoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü,
“Falih Rıfkı’nın bir gazeteci olarak atanması Balkan Savaşları yıllarına tekabül eder”
“Tanin Gazetesi Atay için büyük önem taşır. Mustafa Kemal Atatürk ile röportaj yapmaya gidecek. İlk defa Mustafa Kemal’in sofrasına oturacak. İlk milletvekilliği teklifi bu gezide gelecek.
Atay’ın yazdığı gazeteleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Tecelli,
Tanin
Akşam
Hakimiyet
Ulus
Cumhuriyet
Yeni İstanbul ve halen günümüzde çıkan Dünya Gazetesinde yazmış ayrıca Yeni Mecmua, Yedigün, İstanbul, Kemalizm gibi dergilerde de yazıları mevcuttur” diyerek sözlerini noktalayan Ferhatoğlu’ndan sonra mikrofonu alan ikinci konuşmacı Yrd.Doç.Dr.Ramazan Topdemir ise Falih Rıfkı ile Mustafa Kemal Atatürk’ün edebi ve siyasi ilişkilerine yönelik yapmış olduğu analizlerin ardından, program sona erdi.
Falih Rıfkı Atay kimdir ?
Falih Rıfkı Atay (1894, İstanbul – 20 Mart 1971, İstanbul), Türk gazeteci, yazar, milletvekili.
Cumhuriyet döneminin en etkin gazetecilerindendir. İzmir’in kurtuluşundan sonra Mustafa Kemal ile tanışıp dostluğunu kazanan Falih Rıfkı Bey, özellikle Atatürk’ü yakından tanıtan anılarıyla ünlendi. 1923-1950 yılları arasında milletvekili olarak siyasette yer aldı. Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ e yakınlığı nedeniyle çok önemli olaylara tanıklık etmiş ve kişisel tarihi cumhuriyet tarihi ile özdeşleşmiştir. Ayrıca Atay, Türkiye’de Türk basınında sansürün kaldırılmasının yıl dönümü olarak her yıl 24 Temmuz tarihinde düzenlenen Basın Bayramı’nın tarihini ortaya atmıştır.
İstanbul Darülfünun Edebiyat Şubesi mezunudur. 4. Ordu Komutanı Emir Subaylığı, Bahriye Nezareti Hususi Kalem Müdür Yardımcılığı, Hakimiyet-i Milliye, Milliyet, Ulus, Aksam Gazeteleri Başyazarlıkları, Yazarlık, TBMM II., III. ve IV. Dönem Bolu, V.VI., VII. ve VIII. Dönem Ankara Milletvekilliği ile II. ve III. Dönem Divan-ı Riyaset Katipliği, Divan-ı Riyaset İdare Memurluğu ve IV. Dönem Uluslararası Parlamentolar Birliği Türk Grubu Üyeliği yapmıştır. Evli ve bir çocuk babasıdır.
Hayatı
Sakarya İli, Kaynarca İlçesi, Topçu Köyü, Dırmandılar Mahallesi’nden İstanbul’a yerleşmiş bir ailenin çocuğu olan Falih Rıfkı Atay 1894 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Hoca Hilmi Efendi, annesi Huriye Cemil Hanım idi.
Ortaokulu Mekteb-i Tahsil Mektebi’nde lise öğrenimini Mercan İdadisi’ nde tamamladı. İdadide edebiyat öğretmeni olan Celal Sahir Bey (Erozan) ile kendisinden bir ileri sınıfta okuyan Orhan Seyfi (Orhon), edebiyat zevkinin gelişmesine yardımcı oldu. II. Meşrutiyet’in ilanı edildiği 1908 yılında girdiği Darülfünun Edebiyat Fakültesi’ni 1912’de bitirdi.
1911’de ilk yazıları, Servet-i Fünun dergisinin genç yazarlara ayrılan ek sayfalarında yayımlandı. Tecelli (1911) dergisi ile Süleyman Bahri’nin yönettiği Kadın (1912) dergisinde Cenap Şahabettin ile Ahmet Haşim’in eserlerini hatırlatan şiirleri çıktı. 1912’den itibaren Tanin gazetesinde düz yazılar yayımladı.
1913’te memuriyet hayatına başlayan Falih Rıfkı, Sadaret ve Dahiliye Nazırlığı kalemlerinde çalıştı. Dahiliye Vekili Talat Paşa ile birlikte resmi görevle Bükreş’e gittiğinde Tanin Gazetesi’ ne röportajlar gönderdi. Bu dönemdeki yazıları, Türkçülük ve Türkçecilik akımlarının etkisini taşıyordu.
I. Dünya Savaşı
I. Dünya Savaşı’nda yedek subay olarak Suriye’ye gitti ve Cemal Paşa’nın özel kâtipliğini yaptı. Suriye ve Filistin’deki savaş anılarını Ateş ve Güneş (1918) kitabında topladı. Cemal Paşa’ nın Bahriye Nazırı olması üzerine Kalemi Mahsusa müdür yardımcılığına getirildi (1917).
1918’de Ali Naci (Karacan), Necmettin Sadık (Sadak) ve Kazım Şinasi (Dersan) ile birlikte Akşam Gazetesi’ni kurdu. Gazetede, Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen yazılar yazdı. Damat Ferit Paşa hükümetinin vatanseverleri yargılamak üzere kurduğu, halk arasında Kürt Nemrut Mustafa Divanı diye anılan mahkemede Kurtuluş Savaşı’ nı destekleyen yazıları nedeniyle idamı istenerek yargılandı. İkinci İnönü Muharebesi’nin kazanılması üzerine Divan-ı Harp tutumunu değiştirince idamdan kurtuldu. 10 Eylül 1922’de Anadolu’ ya geçti.
Kurtuluş Savaşı
Kurtuluş Savaşı’ nı destekleyen yazılarını Tanin ve Hakimiyet-i Milliye gazetelerinde sürdürdü. Savaşın ardından Tetkik-i Mezalim Heyeti ‘nde görevlendirilen Falih Rıfkı, Halide Edip, Yakup Kadri, Mehmet Asım ile birlikte Yunan ordusunun yakıp yıktığı yerleri saptamak üzere tüm Batı Anadolu’yu dolaştı.
Edebiyattaki yeri
Falih Rıfkı Atay, gezi yazılarını ve anılarını topladığı kitaplarıyla Cumhuriyet döneminde bu türlerin ilk özgün örneklerini verdi. Zeytindağı (anı-1932, 1964), Faşist Roma, Kemalist Tiran, Kaybolmuş Makedonya (gezi-1930) ve Pazar Konuşmaları (fıkra-1966) başlıca yapıtlarıdır.
Atay, sağlam, çekici anlatımı ve duru Türkçesiyle basının en usta kalemlerinden biriydi. Türkçeyi süssüz, sanatsız ama etkin kullanmayı amaçladı. Siyasi konuları işleyen fıkra ve başyazılarıyla tanınan Atay gezi, anı, makale ve sohbet türlerinde birçok kitap yayımlamıştı; Cumhuriyet Dönemi’ nin en etkin gazetecilerindendi.
Eserleri
Anı
Ateş ve Güneş (Suriye ve Filistin savaş anılan, 1918),
Zeytindağı (1932),
Mustafa Kemal’in Mütareke Defteri (1955),
Mustafa Kemal’in Ağzından Vahdettin (1955),
Çankaya (1961),
Batış Yılları (1963),
Kurtuluş (1966))
Atatürk Ne İdi? (1968)
Bayrak (1970)
Gezi
Faşist Roma, Kemalist Tiran,
Kaybolmuş Makedonya (1930),
Deniz Aşırı (1931),
Yeni Rusya (1931),
Moskova-Roma (1932),
Bizim Akdeniz (1934),
Taymis Kıyıları (1934),
Tuna Kıyıları (1938),
Hind (1944),
Yolcu Defteri , (1946),
Gezerek Gördüklerim (1970)
Fıkra[değiştir | kaynağı değiştir]
Eski Saat (1933),
Niçin Kurtulmamak (1953),
Çile (1955),
İnanç (1965),
Pazar Konuşmaları (1966)
İnceleme
Başveren İnkılapçı (Ali Suavi Üzerine, 1954),
Atatürkçülük Nedir (1966),
Londra Konferansı Mektupları (1933),
Türk Kanadı (1941),
Kanat Vuruşu (1945)
Monografi
Babamız Atatürk (çocuklar için, 1955)