Yazdıkları haberlerle, olaylara tanıklıklarıyla tarihe not düşen gazeteciler, tarih bilimine göre tarihçi sayılıyor. Eski tarihçiler, akademik tarihçiden çok gazeteci tipi; yani olayları birebir yaşayan, gözlemleyen, belgeleyen, arka planını ortaya çıkarıp yazan haberciler gibiydi.
Gazetecilerin eseri olan gazeteler ise tarihi birer vesika. 200 yıldan beri dünya tarihini gazeteciler yazıyor. Geçmişe bakma ihtiyacı duyduğumuzda tarih kitaplarından önce gazetelere başvuruyoruz.
Gazetelerde iki asırdır yayınlanan ilanlar ve reklamlar da birer tarihi belge. Tarih kitaplarını açmadan, gazetelerdeki yazılara bakmadan sadece ilan ve reklamları okuyarak; sadece ticari değil siyasi, sosyal ve kültürel hayatımıza ilişkin çok detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Osmanlı’nın savaşlarla ve yıkımlarla geçen son dönemlerini, yeni bir yüzyılın başlangıcını, Birinci Dünya Savaşı’nı, Cumhuriyet’in ilanını, toplumun son 100 yılda yaşadığı değişimleri, siyasal gerilimleri, sosyal dönüşümleri, hüzünlerimizi, mutluluklarımızı ilan ve reklamlardan okuyabiliriz.
Basın İlan Kurumu olarak eski bir dile hapsolmuş ilan ve reklamlardan başlayarak, yaklaşık 130 yıllık bir dönemin tarihini ilanlar ve reklamlar penceresinden baktık. Basın tarihçisi Gazeteci – Yazar Ergun Hiçyılmaz’ın tanıklıkları, engin bilgisi ve arşivindeki değerli vesikalarla zengin anlamlar yüklediği Basın İlanlı Asr-ı Hayat isimli bu kıymetli eser ortaya çıktı. Basın İlan Kurumu Yayınları’nın ilk prestij eseri olan Basın İlanlı Asr-ı Hayat aslında popüler bir tarih kitabı.
Alanında önemli bir boşluğu dolduracak nadide eserin hazırlanmasında başta Ergun Hiçyılmaz olmak üzere emeği geçen herkesi kutlarız.
